İnegöllü Sporculardan Milli Takımda Büyük Başarı
EÜ’den çocukları dijital risklere karşı bilinçlendirecek proje
09.09.2025 - Salı 08:43
Dezavantajlı çocukların dijital çağın risklerinden korunması ve yeni medya okuryazarlığıyla güçlendirilmesi amacıyla önemli bir proje hayata geçiriliyor. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Takımcı’nın yürütücülüğünde Erasmus+ K154 programı kapsamında hayata geçirilen “Çocukların Dijital Bağımlılıktan Korunması ve Dijital Yetkinlik Kazandırılması” projesi için çalışmalar başladı.
EÜ İletişim Fakültesi, İzmir Yeşilay Şubesi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü ve İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu işbirliğiyle yürütülecek proje, çocuk evlerinde yaşayan 13–18 yaş arası devlet koruması altındaki gençleri hedefliyor.
Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Bu projeyle gençlerin dijital bağımlılığa karşı güçlenmelerini sağlarken, onları yeni medya okuryazarlığı ve dijital yetkinliklerle buluşturacağız. Devlet koruması altındaki çocuklar aile desteğinden yoksun oldukları için daha savunmasız. Biz yalnızca riskleri en aza indirmeyi değil, gençlerin doğru bilgiye ulaşmalarını, eleştirel düşünmelerini ve sosyal medyayı üretken kullanmalarını da hedefliyoruz. Proje kapsamında gençler, Ege Üniversitesinde üniversite ortamını deneyimleyecek, eğitimler sayesinde dijital farkındalık kazanacak ve sertifika sahibi olacak. Bu deneyim özgüvenlerini artırarak eğitim ve kariyer planlamalarına katkı sağlayacak” dedi.
“Dijital bağımlılık, psikolojik ve sosyal riskler doğuruyor”
Çocuklarda internet kullanımının hızla arttığını vurgulayan Prof. Dr. Takımcı, “TÜİK’in 2024 verilerine göre çocuklarda internet kullanımı 2021’de yüzde 82,7 iken 2024’te yüzde 91,3’e yükseldi. Çocukların yüzde 97,4’ü düzenli kullanıcı olduğunu belirtiyor ve önemli bir kısmı günde iki saatin üzerinde çevrim içi kalıyor. Bu durum kaygı, agresif tutum, uyku bozukluğu ve sosyal ilişkilerde zayıflama gibi olumsuz sonuçlar doğuruyor. Özellikle aile desteğinden yoksun çocukların bu risklere karşı çok daha savunmasız olduklarını görüyoruz” dedi.
“Kurumlar arası işbirliği ve toplumsal katkı”
Akademisyenlerin dezavantajlı gruplarla doğrudan etkileşime girmesiyle toplumsal farkındalığın artacağını ve kurumlar arası iletişimin güçleneceğini belirten Prof. Dr. Takımcı, “Kurumların işbirliği yalnızca çocuklara değil, topluma da katkı sunacak. Akademisyenlerin dezavantajlı gruplarla doğrudan etkileşimi, farklı sosyal kesimler arasında farkındalık yaratacak, kurumlar arası iletişimi güçlendirecek ve yeni projelere zemin hazırlayacak. Yerel ve bölgesel ölçekte önemli etki yaratması beklenen Proje, Erasmus+ programı ve Türkiye’nin On İkinci Kalkınma Planındaki ‘Nitelikli İnsan, Güçlü Aile, Sağlıklı Toplum’ hedefleriyle de örtüşüyor. İzmir’den başlayarak ulusal ve uluslararası ölçekte yaygınlaştırılması planlanan girişim, gençlerin ve toplumun daha sağlıklı bir geleceğe hazırlanmasına katkı sağlayacak. Bu süreçte farklı kurumları aynı amaç etrafında bir araya getirmek bizim için çok kıymetliydi. Kurduğumuz bu ortaklık sayesinde gençlere hem akademik hem de sosyal anlamda güçlü bir destek sunacağız ” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı